Davacı, mirasbırakanının tapuda kayıtlı olan taşınmazları mal kaçırma amaçlı olarak davalısına satış yoluyla temlik ettiğini öne sürerek tapu kayıtlarının iptali ve kendi adına tescil edilmesini talep etti. Davalı ise iddiaları reddetti. Mahkeme, dava konusu 907 sayılı parsel yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, diğer taşınmazlar yönünden temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verdi. Ancak, Dairece yapılan incelemeler sonucunda, davacının kâhraman olması gereken durumda, çekişmeli taşınmazların bir kısmında 1/3 oranında diğer kısmında ise 1/2 oranında olduğu belirlenmiştir. Bu nedenle, davacı tarafın açtığı dava kısmen kabul edilmiştir.
Mahkeme kararında, davacının yargılama sırasında ölümü ile kişiliğinin son bulduğuna rağmen ölü kişi adına tescil kararı verilmesinin doğru olmadığı belirtilmiştir. Ancak, bu konunun düzeltilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği vurgulanarak, hükmün iptal edilen payların davacının belirtilen veraset ilamındaki miras hisseleri oranında mirasçıları adına tescil edilmesi şeklinde düzenlenmesine karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: Türk Medeni Kanunu’nun 28/1 maddesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 6100 sayılı Kanun’un geçici 3. maddesi yollamasıyla Hukuk Umumi Müesseseleri Kanunu’nun