Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen hüküm temyiz edildi. Karar incelendikten sonra müşteki Gümrük İdaresi'nin usulüne uygun dilekçe veya sözlü olarak katılma talebinde bulunmadığı için müdahillik sıfatı kazanmadığı görüldü ve müşteki Gümrük İdaresi vekilinin vaki temyiz talebinin reddedilmesine karar verildi. Sanık müdafiyesinin itirazları dikkate alındığında, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesi uyarınca temel ceza belirlendikten sonra aynı Yasanın 3/10. madde ve fıkrası gereğince uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden hüküm verildiği belirtildi. Ayrıca, kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve ilgili yasal koşulların gözetilmesi gerektiği kaydedildi. Ele geçirilen kaçak eşyanın miktarına göre hüküm kurulması gerektiği, alt sınırdan hüküm kurulması suretiyle eksik ceza tayini yapılması ve TCK'nun 53. maddesi uygulanması açısından Anayasa Mahkemesi'nin kararının gözetilmemesi gibi yanlışlıklar tespit edildi. Sonuç olarak, hükmün bozulması gerektiği kararlaştırıldı.
K