Bu dava, tapu kaydı düzeltme davasındaki yalancı tanıklık iddiası üzerine yargılamanın iadesi talebine ilişkindir. Davacı, tapu kaydının yasa dışı değiştirildiğini ve yalancı tanık ifadesiyle kesinleşen kararın infazından sonra taşınmazın başkalarına satıldığını iddia ederek yargılamanın iadesi istemiştir. Davalı, konuyla ilgisinin olmadığını belirtmiştir. Yargıtay, ilk kararında yargılamanın iadesi talebinde delil yokluğu ya da ceza mahkumiyeti aranması gerektiğini belirtmiş, ikinci kararında ise yalancı tanıklık iddiası üzerine yargılamanın iadesinin koşullarının oluştuğunu belirtmiştir. Mahkeme, bozma ilamına uyarak yargılamanın iadesi talebini kabul etmiştir. Ancak, karşı oyda belirtildiği gibi tapu kaydı düzeltme davalarının maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyen kararlar olduğu, bu nedenle yargılamanın iadesi yoluna gidilemeyeceği belirtilmektedir.
Kanun Maddeleri: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 382 ve devamı maddeleri, 388. madde, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi, HUMK 445. madde.