Sanık, Belediye Başkanı olarak görev yaparken bir otelin ruhsuz olarak altıncı katının yapılmasına izin verdiği gerekçesiyle icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan yargılanmış ve mahkum olmuştur. Ancak, temyiz incelemesi sonucunda, uzman bilirkişi heyetiyle yapılan keşifin yanı sıra Belediye Kanunu, İmar Kanunu, ilgili yönetmelikler ve diğer mevzuat hükümleri gibi tüm dosyaların yanı sıra sanığın hukuki durumunun tayin edilmesinde eksik inceleme yapıldığından bahisle kararın bozulmasına hükmedilmiştir.
Kararda, temel cezanın belirlenmesinde TCK'nın 61. maddesinin 1. fıkrasındaki yedi bent halinde sayılan hususların ve suçun ağırlığına uygun bir şekilde orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunmasını düzenleyen 3/1. maddesi ile ilgili kanun maddelerinin ve dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtların göz önünde bulundurulması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun koşullu salıverme tarihinden itibaren uygulanamayacağı, katılan sıfatını alabilecek surette doğrudan zarar görmemesi sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. TCK'nın 53. maddesi de Anayasa Mahkemesi'nin 2015 yılında verdiği iptal kararı doğrultusunda uygulanması gerektiği vurgulanmıştır.