Davacılar, toplam 18 parça taşınmazın bir kısmının kök mirasbırakanlarından önce, bir kısmının ise kadastro tespiti sırasında oğullarına bedelsiz, muvazaalı ve mirastan mal kaçırma amaçlı olarak devredildiğini iddia ederek, çekişmeli taşınmazların tapu kaydının miras payları oranında iptal edilerek adlarına tescilini istemişlerdir. Davalı ise taşınmazların tamamının mirasbırakana ait olmadığını iddia ederek, davanın hak düşürücü ve zamanaşımı süreleri geçtiğini savunmuştur. Mahkeme, hak düşürücü sürgünün geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak bu karar, Daire tarafından bozulmuş ve esasına girilerek tarafların iddiaları incelenerek bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Yeniden yapılan yargılamada, bir kısım taşınmazların davalıya bağış yoluyla devredildiği, diğer taşınmazların ise zilyetlikten dolayı davalı adına tescilli olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle tapu iptal ve tescil istemi reddedilmiştir. Muris muvazaası iddiasına ilişkin olarak ise birleştirme kararının uygulama yerinin bulunmadığı ve iddianın dinlenemeyeceği vurgulanmıştır. Kararda, 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sü
![]()
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2021/1714 Esas 2021/3684 Karar Sayılı İlamı
DAİRESİ : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/1714
KARAR NO : 2021/3684
KARAR TARİHİ : 01.07.2021