Davacı, babasının fiil ehliyetinin olmadığı iddiasıyla, davalı kardeşinin mal kaçırma amacıyla tapuya tescil ettirdiği taşınmazın kaydının iptalini ve adına tescilini ya da tenkisini talep etmiştir. Davalı ise babasının fiil ehliyetinin olduğunu ve taşınmazı birikimleriyle satın aldığını savunmuştur. Mahkeme, ehliyetsizlik iddiası yönünden yeterli inceleme yapılmadığını ve soruşturmanın eksik tamamlandığını belirterek, Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınmasını istemiştir. Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değerinin taşınmazın tümünün değeri üzerinden belirlenmesi gerektiğine dikkat çekilmiştir. Kararda, Türk Medeni Kanunu'nun ehliyetle ilgili maddeleri (9. ve 10.), ayırtım gücünün tanımı ve önemi, ehliyetsizliğin kamuya ilişkin bir konu olduğu ve geçerli bir iradenin olmaması durumunda işlem sonuçlanmayacağı, mimaris muvazaasının hukuksal nedeni gibi konular ele alınmıştır. Kanun maddeleri tam olarak belirtilmemiş ancak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 33. ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddeleri hükümlerine göre hükmün bozulmasına karar verilmiştir.