Davacılar, ortak mirasbırakanları tarafından mirasçılarından mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak yanlarında yaşadığı kızının eşinin kardeşi olan davalıya satış suretiyle devredilen taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir. Davalılar ise muvazaanın ispatlanamadığını ve daha önce verilen hükme güvenerek alım-satım yaptıklarını savunmuşlardır. İlk kararda muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, ancak Yargıtay'ın bozma kararı sonrasında dava kabul edilmiştir. Kanun maddesi olarak; Türk Medeni Kanunu madde 609, 610 ve Borçlar Kanunu madde 2 hükümleri yer almaktadır.