Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkumiyet hükmüne karşı yapılan temyiz itirazları reddedildi ve karar onandı. Adli sicil kayıtları ve UYAP üzerinden yapılan araştırmada, sanığın daha önce aynı suçtan dolayı bir dava nedeniyle verilip kesinleşmiş ve suç tarihinde infaz edilmekte olan herhangi bir tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin bulunmadığı anlaşıldı. Bu sebeple, suçunun ilk olarak doğrudan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak hüküm kurulan, fakat bu tedbirin infazı sırasında yükümlülüklerini ihlal eden sanık hakkında yargılamaya devam edilerek hüküm kurulduğu belirtildi. Bu durum, 6545 sayılı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrasına uygun olduğundan, hüküm yasalara uygun olarak verildiği sonucuna varıldı.
Detaylı kanun maddeleri ise şöyle: \n- 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrası: Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanabilmesi için sanık hakkında daha önce herhangi bir davadan dolayı aynı tedbirin uygulanmadığı şart koşulmuştur. \n- 6545 sayılı Kanunun 85. maddesi: Bu madde, geçmişteki suçlara ilişkin olarak tedavi ve denetimli serbestlik tedbirlerinin uygulanması hakkında düzenlemeler içermektedir. \n- 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. madde: Bu madde de, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirlerinin uygulanabilmesi için öncelikle sanığın bu tedbirlerden daha önce mahrum bırakılmış olması gerektiğine dair şartları belirtmektedir.