Davacı, bir taşınmazın zilyet ve tasarruflarında olduğunu ancak kayıtlarda başka birinin adına kayıtlı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile vakıf adına tescil edilmesini talep etmiştir. Davalılar ise taşınmazın Hazine adına kayıtlı olduğunu ve vakfın bu taşınmazı 1936 beyannamesinde beyan etmediğini savunmuşlardır. Mahkeme, taşınmazın davacı vakfın mülkiyetinde olduğuna karar vermiştir. Ancak mahkemenin gerekli araştırmaları yapmadığı ve bilirkişi raporunda tespitlerin yeterli açıklanmadığı için kararın bozulmasına karar verilmiştir. Kararda bahsedilen kanun maddeleri: 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi.