Davacı ile davalı arasındaki alacak (hizmet sözleşmesinden kaynaklanan) davasının mahkemece bozmaya uyularak verilen görevsizlik kararı üzerine görevli mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Davacı, davalı tarafından hak edişlerinden kesinti yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek, kesintinin iadesini talep etmiştir. Mahkeme, davanın kısmen kabulünü ve toplam 124.727,62 TL'nin asıl alacak ve 21.284,16 TL dava tarihine kadar işlemiş faiz olmak üzere 146.011,78 TL alacağın 124.727,62 TL'sine dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi işletilmek sureti ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermiştir. Ancak, davacının taleplerinin aşıldığı ve hüküm kurulurken HMK’nın 26. ve 297/2. maddelerine aykırı davranıldığı gerekçesiyle kararın bozulması gerektiği belirtilmiştir. 5510 sayılı Kanun'un 81. maddesindeki \"Bu fıkra hükümleri Kamu idareleri iş yerleri hakkında uygulanamaz\" hükmüyle kamu kurum ve kuruluşlarının söz konusu hazine yardımından faydalanamayacağı açıkça düzenlenmiştir. HMK'nın 294. maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim etmeli, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekmektedir.
![]()
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/5262 Esas 2022/6977 Karar Sayılı İlamı
DAİRESİ : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5262
KARAR NO : 2022/6977
KARAR TARİHİ : 26.09.2022