Sanık, yetkisi olmadığı halde başka bir şirket adına düzenlediği çeki katılana vererek nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddiasıyla yargılanmıştır. Sanığın çek üzerindeki imzanın kendisine ait olduğunu ve ticari bir alışveriş kapsamında katılana aldığı mal karşılığında verdiğini savunduğu, yetkisi bulunan başka bir şirket temsilcisi tarafından çekin verildiğini iddia ettiği ve katılanla arasında ticari bir ilişki olduğunun dosya kapsamına göre sabit olduğu belirtilmiştir. Mahkeme, sanığın herhangi bir hileli davranışta bulunarak katılanı aldattığına veya haksız menfaat temin etmeye yönelik bir davranış sergilediğine dair delil olmaması nedeniyle, unsurları oluşmayan dolandırıcılık suçundan beraatına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden delillerin yanlış değerlendirilmesi sonucu mahkumiyetine hükmetmiştir. Sonuç olarak, karar bozulmuştur. Kanun maddesi olarak 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca kararın bozulması hükme bağlanmıştır.
![]()
Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/69 Esas 2015/911 Karar Sayılı İlamı
DAİRESİ : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/69
KARAR NO : 2015/911
KARAR TARİHİ : 27.04.2015