Davacı, komşu taşınmazlarda taşkın inşaat yapıldığı gerekçesiyle elatmanın önlenmesi ve yıkım kararı istemiştir. Davalı-karşı davacılar, taraflara ait taşınmazların bir bütün olarak iken miras yoluyla paylaşıldığını ve kendilerinin iyiniyetli olduklarını, binaların bitişik nizamda yapıldığını ileri sürerek davanın reddini ve tescil istemişlerdir. Mahkeme, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar vermiş, ancak Yargıtay, karşı davanın reddi gerektiğini belirterek hükmü bozmuştur. İmar parseline elatmanın önlenmesi ve yıkım isteminde öncelikli koşullardan birinin yapılanmada iyiniyet olduğunu hatırlatan Yargıtay, davanın reddi gerektiğine hükmetmiştir. Ayrıca taşkınlığın olduğu taksim parselinde davalının bir hakkının olmadığı gözetilerek 3194 sayılı İmar Yasası'nın 18. maddesinde öngörülen kaim bedele hükmedilmemesi de doğru değildir. Kanun maddeleri: Türk Medeni Kanunu 725. madde, 3194 sayılı İmar Yasası 18. madde.