Davacı ve kayden davalı taraflar arasındaki paylı mülkiyet taşınmazda, belirlenen sınır çerçevesinde fiili kullanım mevcutken, davalının sınırı aşarak kendisine ait kısma müdahale ettiği ileri sürülmüştür. Mahkeme, davalının davacıya ait kısma tecavüz ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, paydaşın çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa, elatmanın önlenilmesi davası açmak yerine kesin sonuç getiren taksim veya şuyun satış yoluyla sorunu çözülmelidir. Tapulu taşınmazlarda harici veya fiili taksim ile payların mülkiyeti ana taşınmazdan ayrılamaz. Ancak, kullanım biçimi tüm paydaşlar arasında anlaşma sağlanmış veya fiili olarak bağımsız bir kullanım oluşmuşsa, bu durum o küçük yerleşim biriminin korunması gerektiğini gösterir. Mahkeme kararında, M.K.'nun 706, B.K.'nun 213, T.K.'nun 26. maddeleri ile müşterek mülkiyet hükümlerinin dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir.
![]()
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/10945 Esas 2011/12506 Karar Sayılı İlamı
DAİRESİ : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/10945
KARAR NO : 2011/12506
KARAR TARİHİ : 08.12.2011