Davacı, davalılar adına kayıtlı bir taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını ileri sürerek tapusunun iptalini ve üzerindeki binanın kıyıda kalan kısmının yıkımını istemiştir. Davanın süre yönünden reddine ilişkin verilen kararın bozulması sonrasında Hukuk Genel Kurulu işin esasının incelenmesi için dosyanın Daireye gönderilmesine karar vermiş ve mahkemenin eksik soruşturma ile hüküm kurduğunu düşünerek kararı bozmuştur. Kararda belirtilen kurallara göre öncelikle idare tarafından kıyı kenar çizgisi haritasının düzenlenip düzenlenmediği araştırılmalı ve ondan sonra uzman bilirkişi kurulu ve Tapu Fen Memuru aracılığıyla yerinde keşif yapılmalıdır. Eğer harita düzenlendiğinin ve işlem gördüğünün anlaşılması durumunda \"kıyı kenar çizgisi\" idarenin düzenlediği haritaya değer verilerek saptanmalıdır. Harita düzenlenmediğinin ya da bizzat bildirimin yapılmadığının ortaya çıkması halinde ise belirlenen ilkeler göz önünde bulundurulmalı ve davanın kısmen veya tamamen kabulü halinde de, 19.1.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasa hükümleri de gözetilerek taraf iddiaları doğrultusunda gerekli araştırma ve inceleme yapılmak suretiyle uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması bakımından karar verilmelidir. Kararda ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararından sonra oluşan durum dikkate alınarak davanın incelenip karara bağlanması gerektiği belirtilmektedir. Kanun maddeleri olarak: 5841 sayılı Kıyı Kanunu (iptal edilmiş), Anayasa'nın 153. maddesi, 3621 sayılı Kıyı Kanunu, 6099 sayılı Türk Borçlar Kanunu’dur.