Davacı, 936 parsel sayılı taşınmazdaki 60/2360 arsa paylı 14 numaralı meskeni davalıdan satın aldığını ancak, davalının taşınmazdan çıkmaya yanaşmadığını ileri sürerek taşınmadaki davalının müdahalesinin önlenmesini ile tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Birleştirilen davada ise, taşınmazın kredi kullanması amacıyla davacı tarafından temlik edildiği ancak, aralarındaki inanç sözleşmesi uyarınca taşınmazın davalıya devredileceği anlaşmasına rağmen davalının taşınmazı devretmediği için tapu kaydının iptali ile davacının adına tesciline karar verilmesi istenmiştir. Mahkeme, asıl dava açısından kabul kararı verirken, birleştirilen davada ise davacının talebinin zamansız olduğu gerekçesiyle reddetmiştir. Temyizde, asıl dava açısından davanın reddine, birleştirilen dava açısından ise hüküm kuruluşunun yanılgılı olduğu belirtilerek hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi işaret edilmiştir.
![]()
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/17818 Esas 2020/1874 Karar Sayılı İlamı
DAİRESİ : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/17818
KARAR NO : 2020/1874
KARAR TARİHİ : 16.03.2020