Davacılar tarafından tapuda kayıtlı taşınmaza davalıların hukuken hiçbir dayanakları olmaksızın işgal etmek ve kullanımlarını engellemek suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ile varsa taşınmaz üzerindeki yapı veya tesislerin yıkımını talep etmişlerdir. Davalılar ise iddiaların doğru olmadığını, davacıların tutunduğu tapu kaydının kendilerine ait taşınmazlarla hiçbir ilgisinin bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece davacıların dayandığı kaydın \"yoklama kaydı\" olduğu, yapılan uygulama sonucu bu kaydın dava konusu taşınmaza uygunluk sağlamadığına dair düzenlenen bilirkişi raporu karşısında anılan kaydın tasdikli mi, tasdiksiz mi olduğunun araştırılmadığı ve taşınmazın \"tapusuz\" olarak değerlendirildiği, davalıların en az 30 yıldır nizasız ve fasılasız zilyet oldukları, davalı yanın sunduğu harici satış sözleşmelerinin çekişmeli taşınmaza uyduğu, tapunun revizyon görmediği, davacıların 30 yıldır intikal taleplerinin bulunmadığı ve davacı yanın başka bir delille de iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazla ilgili olarak karardan sonra tapulama tutanağının tanzim edildiği ve eldeki dava gözetilerek malik hanesinin de açık bırakıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle elatmanın önlenmesi isteği yanında veya müstakil olarak açılan yıkım istekli dava sonunda kurulacak hüküm inşai nitelik taşıyacağından, bu tür davaların kadastro mahkemesinde çözümlenmesine yasal olanak yoktur. Bu sebeple mahkemece
![]()
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2012/944 Esas 2012/1583 Karar Sayılı İlamı
DAİRESİ : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/944
KARAR NO : 2012/1583
KARAR TARİHİ :