Davacılar, vekil tayin ettikleri davalıların talimatları doğrultusunda 11 parsel sayılı taşınmazda inşaat yapmak ve satmak gibi işlemler gerçekleştirmesini istemişlerdir. Ancak vekil, muvazaalı olarak diğer davalıya ait 4 nolu bağımsız bölümü satış suretiyle devretmiştir. Davacılar, tapu iptali-tescil, olmazsa tazminat istemiyle dava açmışlardır. Mahkeme, davacılarının iddialarını kanıtlayamadıkları gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak dosya incelendiğinde, vekilin vekalet görevini kötüye kullanarak muvazaalı işlem yaptığı anlaşılmış ve davanın kabul edilmesi gerektiği belirlenmiştir. Bu işlem nedeniyle davacıların talep ettiği tazminat ise bedelden kaynaklanan bir alacak olduğundan 5 yıllık zamanaşımı süresi içinde talep edilmesi gerektiği hatırlatılmıştır. Mahkeme kararı, temyiz edildiği için bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- HUMK'nun 76. maddesi: Olayları bildirmek taraflara, hukuki nitelendirmeyi tespit ederek, uygulanması gerekli kanun hükmünü de saptayıp, çekişmeyi gidermek hakime aittir.\n- Borçlar Kanunu'nun 390/2 maddesi: Vekil, müvekkiline karşı vekaleti hüsnüniyetle ifa ile mükelleftir.\n- Medeni Kanun'un 3. maddesi: Sözleşme yapma hakkı herkese tanınmıştır. Sözleşme, kanunların belirlediği şekil şartlarına uymak koşuluyla serbestçe yapılabilir.\n- Medeni Kanun'un 2. maddesi: Haklar kötü niyetli kullanılamaz. Kabul edilmesi dürüstlük kuralının doğal sonucudur.