Davacı Hazine, davalının kayden malik olduğu taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını ve devletin hüküm ve tasarrufu altında kalan yerlerin özel mülkiyete konu olamayacağını ileri sürerek, kıyı kenar çizgisi içinde kalan kısmın tapu kaydının iptali ve terkinine karar verilmesini istemiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, davanın hak düşürücü süresinin dolması nedeniyle reddine karar vermiştir. Ancak karara yapılan temyizler sonucu yargılama giderleri ve avukatlık ücreti konusunda yeni bir karar verilmesi gerektiğine hükmedilmiştir. Kararda 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesi, 5841 sayılı Yasa'nın bu maddeye eklediği düzenlemeler ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 36. maddesi (36/A md. ) hükmüne ilave edilen 16. maddesi açıklanmıştır. Bu maddeler, kadastroya dayalı işlemlerden dolayı açılacak davalar neticesinde davalı tarafın yargılama giderlerinden ve bu giderlerden sayılan avukatlık ücretinden sorumlu tutulamayacağını öngörmektedir.
![]()
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/521 Esas 2011/1420 Karar Sayılı İlamı
DAİRESİ : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/521
KARAR NO : 2011/1420
KARAR TARİHİ :