Sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçlamasıyla yargılandığı davada, eski eşlerin boşanma kararına rağmen birlikte yaşamasını yasaklayan kanuni bir düzenleme bulunmadığından, boşanmanın hileli davranış olarak kabul edilemeyeceği ve dolayısıyla suçun yasal unsurlarının oluşmadığına karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 166/3 maddesi ile evliliğin en az bir yıl sürmesi ve eşlerin birlikte başvurması veya birinin diğerinin davasını kabul etmesi halinde boşanmanın mali sonuçlar ve çocukların durumu hususunda kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulan hakim tarafından boşanmaya hükmedileceği belirtilmiştir. Ayrıca, 5510 sayılı Kanun'un 56. maddesi ile bu durumu tespit edilen kimselerin gelir ve aylığının kesileceği ve ödenmiş tutarların geri alınacağı hükme bağlanmış, ancak cezai müeyyide getirilmemiştir.