Davacı, 5.817,04 metrekare yüzölçümlü taşınmazın tapu kaydında olan davalıların müşterekleri adına tescil edildiğini iddia ederek, tapu iptali ve adına tescil talebiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş ve davacı tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay, dosya içeriğine, toplanan delillere ve gerektirici nedenlere göre, hak düşürücü süre geçtiği için temyiz itirazlarının reddedilmesine ve hükmün onanmasına karar vermiştir.
Kanun maddeleri:\n- 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesi: Tapu kütüğünde tescilin, ipotek, ayni haklar, tasarrufun, intikal veya takyitin ön koşulu olduğu hallerde, böyle bir işlem yapılmadan önceki son 10 yıllık süre içinde tescil talebiyle mahkemeye başvurulmamışsa, tapu kütüğünde yapılmış olan işlemden dolayı uyuşmazlık, talep tarihinden itibaren 5 ay içinde ilgili yönetim kurulu veya yönetim kurulları kararıyla çözülür. Yönetim kurulu kararı ile uyuşmazlık çözümlenemiyorsa, tarafların davacı ve davalı olarak belirttikleri bir dilekçeyle mahkemeye başvurulabilir. Ancak, bu durumda tapu kütü