Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bir tazminat davasında, davacının kısmen haklı bulunarak tazminat talebinin kabul edildiği ancak bu kararın temyiz edildiği belirtiliyor. Kararda öncelikle, tazminat davalarının 466 sayılı Kanun kapsamında değerlendirildiği ve bu kanunun 2. maddesindeki üç aylık süre için, beraat kararının kesinleştiği tarihten itibaren başlangıç yapılması gerektiği vurgulanıyor. Ancak, bu sürenin 10 yılı geçmemesi gerektiği ve davacının bu süre boyunca haberdar olmaması durumunda da davanın süresinde açılamayacağı ifade ediliyor. Kararda, davacının tazminat talebinin dayanağı olan ceza davasında verilen beraat kararı ile tazminat davasının açıldığı tarih arasında 16 yıldan fazla bir süre geçtiği ve davacının bu süre boyunca haberdar olmadığından bahsediliyor. Bu nedenle, davacının tazminat talebinin süresinde açılmadığı kabul ediliyor. İkinci olarak, manevi tazminat miktarının belirlenmesinde sosyal, ekonomik durum, suçun niteliği, gözaltına alınma ve tutuklama süresi gibi faktörlerin dikkate alınması gerektiği ancak burada davacı lehine belirlenen miktarın ölçütlere uymadığı belirtiliyor. Son olarak, kararda Cumhuriyet savcısının yazılı görüşünün al
![]()
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/27710 Esas 2014/7863 Karar Sayılı İlamı
DAİRESİ : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/27710
KARAR NO : 2014/7863
KARAR TARİHİ : 31.03.2014