Davanın konusu, tahliye taahhüdüne dayalı takip nedeniyle yapılan itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemidir. İcra mahkemesinde kabul edilen bu istem davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, tahliye emrinin tebliğ edildiğini ve takibin davalı kiracının itirazı nedeniyle durduğunu savunarak itirazın kaldırılmasını ve tahliye edilmesini talep etmiştir. Davalı ise, kiralananın satıldığını ve dava dışı kişinin kiralayan olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Kararda, kira sözleşmesi ve tahliye taahhüdü arasında bir uyuşmazlık olmadığı, ancak kiralananın satılması nedeniyle davacının aktif husumet ehliyeti kalmadığı ve davanın halef tarafından açılması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, kararın bozulması ve temyiz harcının iadesi kararlaştırılmıştır.
İİK'nun 272. maddesi, tahliye emirleriyle ilgili hükümleri içermektedir. Bu maddeye göre, tahliye edilecek kimsenin, kendisine tahliye edilecek yerin tahliyesinden önce, kendisinden alınabilecek ücret ile zararını bağışladığını kabul eden bir kişi tarafından teminat gösterilmesi gerekmektedir.