Davalı-karşı davacı erkek ile davacı-karşı davalı kadın arasındaki karşılıklı boşanma davasında mahkeme, tarafların ekonomik durumları, kusur dereceleri, kişilik haklarına yapılan saldırı, çocuk lehine hükmedilen nafakalar gibi faktörleri dikkate alarak maddi ve manevi tazminat miktarlarını belirlemiştir. Ancak Yargıtay, tazminat miktarlarının daha uygun bir şekilde takdir edilmesi gerektiği ve kesinleşen nafaka miktarları hakkında yeniden hüküm kurulamayacağı gerekçesiyle kararı bozmuştur. Türk Medeni Kanunu'nun 174/1 ve 174/2 maddeleri ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50. ve 51. maddeleri dikkate alınarak daha uygun bir miktarda tazminat takdir edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Yargıtay, tedbir nafakası miktarında da yapılan artışın kesinleşen yönler hakkında yeniden hüküm kurulamayacağına dikkat çekmiştir.