Hazine, mülkiyeti davalıya ait olan bir taşınmazın kıyı kenar çizgisi kapsamında kaldığını iddia ederek tapu kaydının iptalini ve tescil dışı bırakılmasını istemiştir. Mahkeme hak düşürücü süreden dolayı davanın reddine karar vermiştir. Ancak Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra oluşan yeni yasal durumun dikkate alınması gerektiği ve tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca taşınmazın kadastro işlemleri nedeniyle açılan davalardan dolayı davalının yargılama giderlerinden ve avukatlık ücretinden sorumlu tutulamayacağı da belirtilmiştir. Kararda, 5841 sayılı Kanun’un 2. ve 3.maddeleri ile getirilen yeni düzenlemelere ve 3402 sayılı Kanun’un 12. maddesinin 3.fıkrasına eklenen cümleye ve Geçici 10.maddesi’ne de değinilmiştir.