Dava, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Taraflar, taşınmazın kullanımı konusunda anlaşmazlık yaşamıştır. Mahkeme, tüm taşınmazın davalı tarafından kullanıldığı sonucuna varmıştır. Ancak, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın elatmanın önlenilmesi davası açması doğru değildir. Bu tür durumlarda, kesin sonuç getiren taksim veya şuyun satış yoluyla çözümleme gerekmektedir. Paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle harici veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde durulmalıdır. HMK'nun 297/2 fıkrası gereğince, davalıya yüklenen borç ve hakların açık bir şekilde yazılması gerekirken, parasal değerleri belirtilmeden harç ile yargılama giderlerinin davalıdan tahsil edilmesi de yanlıştır. Kanun maddeleri: MK'nun 706, BK'nun 213(TBK 237), TK'nun 26, MK'nun 2, HMK'nun 297/2.