Davalı borçlu, Devlet Bankalarınca uygulanan faiz oranlarının tespiti yapılmadan borcun tahsili için ilamlı takip başlatıldığı gerekçesiyle takibin iptal edilmesi talebiyle şikayet başvurusunda bulunmuştur. Mahkeme borçlunun itirazına değer vermeden bilirkişi raporu doğrultusunda takibin düzeltilmesine karar vermiştir. Ancak, bu karar yasa ve ilam hükümlerine uygun değildir. Çünkü 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun, 3678 sayılı Yasa ile Değişik 4/a maddesi gereği söz konusu yabancı para borcunun faizinde, Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanması gerekmektedir. Mahkeme tarafından, Devlet Bankaları tarafından fiilen uygulanan en yüksek faiz oranlarının tespit edilmesi gerekmekteydi. Ancak, bankaların Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasına bildirdiği farazi oranlar esas alınarak sonuca gidilmiş ve takas mahsup talebi konusunda hüküm kurulmamıştır. Bu nedenle, borçlu vekilinin temyiz itirazı kabul edilerek mahkeme kararı İİK.nun 366 ve HUMK.nun 428. maddesi uyarınca bozulmuştur. Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümleri, sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiğini belirtmektedir.
![]()
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/6920 Esas 2012/7781 Karar Sayılı İlamı
DAİRESİ : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/6920
KARAR NO : 2012/7781
KARAR TARİHİ : 21.09.2012