Davacı, davanın dışında kalan bir parselin kıyı kenar çizgisi içinde olduğunu iddia ederek, iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkeme, dava konusu parselin yönünden davanın reddine; diğer parsellerin bir kısmının kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak, bilirkişi raporları arasında çelişki olduğu ortaya çıkmıştır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nda belirtildiği gibi, kıyı kenar çizgisi belirlenirken öncelikle idare tarafından çizilen haritanın incelenmesi ve daha sonra yerinde keşif yapılması gerekmektedir. Mahkeme, yeterli soruşturma yapmadan karar verdiği için, Hazine’nin temyiz itirazları yerinde görülmüştür ve karar bozulmuştur.\nKanun Maddeleri: 3621 Sayılı Kıyı Kanunu’nun 5 ve 9. Maddeleri, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın 28.11.1997 gün ve 5/3 sayılı kararı ve HUMK’nın 428. Maddesi.