Davacı, malik olduğu taşınmaza davalının müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuş, ancak davalı, taşınmaza ilişkin açtıkları tescil davasının derdest olduğunu ve imarla tecavüzlü hale geldiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, davacının iddiasının sabit görülmesi üzerine, davanın kabulüne ve duvar bedeline ilişkin yasal hakların saklı tutulmasına karar vermiştir. Davalı tarafından temyiz edilen bu karar, Yargıtay 1. Hukuk Dairesi tarafından bozulmuştur. İmar uygulaması sonucu çekişmenin oluşup oluşmadığının araştırılarak, sonuca göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. 6785 sayılı yasanın 42/c ve 3194 sayılı imar yasasının 18. maddelerinde, ayrılmaz parça (mütemmim cüz) olan yapı ile arz arasındaki hukuki ilişkinin kesilebileceği öngörülmüştür. Aynı şekilde, 2981 sayılı yasanın 10/c maddesi de zeminin maliki olan kişinin ayrılmaz parça (mütemmim cüz) durumunda olan yapı üzerinde tasarruf etme gücünün kısıtlandığını belirlemiştir.
![]()
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/4056 Esas 2007/5065 Karar Sayılı İlamı
DAİRESİ : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/4056
KARAR NO : 2007/5065
KARAR TARİHİ :