Taraflar arasındaki davada, davacılar miras bırakanlarının parseldeki payını satış suretiyle davalıya temlik ettiğini ancak temlik tarihinde murisin hukuki işlem ehliyetinin olmadığını ve daha sonra ise ıslahla miras bırakanın mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla davalıya temlik ettiğini ileri sürerek miras payı oranında tazminat istemişlerdir. Mahkeme, davacı S...'ın davasının açılmamış sayılmasına karar vermiş, diğer davacının davasının ise kısmen kabulüne karar vermiştir. Davacılar, Türk Medeni Kanunu'nun 702. maddesi anlamında terekeye ait hakların korunması değil, mülkiyetine ilişkin istekte bulunmuşlardır. Tereke, elbirliği mülkiyetine tabi olup, terekeye ait isteklerin tereke adına ve istirakçilerin tamamı tarafından yahut tereke temsilcisi aracılığıyla ileri sürülmesi asıldır. Paydaşların kendi adlarına ve paylarına yönelik açtıkları davanın dinlenme olanağı bulunmadığı gibi, sonradan dava dışı paydaşların davaya katılması suretiyle davanın görülebilirlik koşulu da yerine getirilemez. Öte yandan, davacı taraf ıslah dilekçesi ile muris muvazaası hukuksal nedenine dayanmış ise de usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığından ıslahın da geçerli olduğu söy
![]()
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/7245 Esas 2007/8475 Karar Sayılı İlamı
DAİRESİ : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/7245
KARAR NO : 2007/8475
KARAR TARİHİ : 17.9.2007