Davacı, tapuda kayıtlı beş adet taşınmazda bulunan payına davalıların müdahale ettiklerini ileri sürerek elatmalarının önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar ise kök murisin taşınmazları kendilerine bağışladıklarını savunarak davanın reddini istemişlerdir. Mahkeme davacının tapu kaydının mükerrer olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, çekişme konusu taşınmazlarla ilgili olarak kadastro tutanağı tanzim edilmiş olduğu ve derdest bir davanın olması sebebiyle genel mahkemenin görevinin son bulacağı ve taraflar arasındaki çekişmede Kadastro Mahkemesinin görevli bulunacağı öngörülmüştür. Bu sebeple mahkeme genel mahkeme olarak görevsizliğine karar vermesi gerekmektedir. Davacının temyiz itirazları yerindedir ve karar bozulmuştur. Kararda geçen kanun maddeleri 3402 Sayılı Kadastro Yasası'nın 25. ve 27. maddeleridir.