Davacı, malik olduğu taşınmaza davalının müdahale ettiğini ve elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur. Davalı ise taşınmazın kendisine ait olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, davalının kendi rızasıyla inşaat yaptırdığını ve davacının müdahalede bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, taşınmazın kayden davacıya ait olduğu ve davalının taşınmaz kaydından ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının olmadığı tespit edilmiştir. Yapılan incelemede, davalının yapmış olduğu binanın imar uygulaması sonucu davacının taşınmazında kaldığı fark edilmiştir. Yasada ayrılmaz parçanın mülkiyeti ve buna bağlı tasarruf hakkının arza bağlı olduğu ve zeminin malikinin taşınmazı bizzat kullanma yetkisinin ayrılmaz parça durumunda olan yapı üzerinde kısıtlandığı belirtilmiştir. Mahkemenin yasa dışı gerekçelerle karar verdiği ve hükmün BOZULMASINA karar verildiği yargılamada, 2981 sayılı yasanın 3290 sayılı yasa ile değişik 10/c maddesi açıklanmıştır.