Davacı, kayden malik olduğu taşınmazın toplulaştırma çalışması sonucu davalılara tahsis edildiğini ancak tapuda tescil işleminin yapılmadığını, bu işlemin iptali için idare mahkemesine dava açtığını ve davalıların henüz kesinleşmeyen toplulaştırma işlemine rağmen taşınmaza müdahale ettiklerini ileri sürerek elatmanın önlenmesini istemiştir. Davalılar, tarım yapmak için taşınmazların tapularının verilmesi koşulunun yasada yer almadığını bildirip davanın reddini savunmuşlardır. Mahkeme, toplulaştırma işlemi ortadan kalkmadıkça davanın dinlenemeyeceğini gerekçe göstererek davanın reddine karar vermiştir. Ancak, davacının kayıtlı tapusu bulunmasına rağmen davalıların taşınmaza müdahale ettiği, çap kaydı iptale kadar geçerli olduğu ve davalıların tahsis haklarının ayni haklara karşı değer taşımadığı gerçekleri göz önüne alınmadan verilen kararın yanıltıcı olduğu belirtilmiş ve hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak HUMK'nın 428. maddesi geçmektedir.