Davacılar, kayden maliki oldukları taşınmaza davalının müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuşlardır. Mahkeme, çekişmeli taşınmazın kamulaştırıldığı, davacıların taşınmaz üzerinde mülkiyet haklarının kalmadığı gerekçesiyle davacılar Nermin ve Melahat yönünden davanın reddine, diğer davacılar yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir. Ancak, çekişmeli taşınmazın mülkiyeti henüz kamulaştırma ile belediyeye intikal etmediği bir aşamada davalı lehine bir tahsis kararı alındığından, sicil kaydı kişiler üzerinde bulunan taşınmazla ilgili olarak belediyenin tahsis işleme hukuki bir sonuç bağlayamayacağı tartışmasızdır. Sonradan oluşan mülkiyet durumu göz önüne alındığında davalının taşınmazda öncesinde bir hakkı bulunmadığından değere hak kazanamayacağı açıktır. Mahkemenin yazılı olduğu gibi hüküm kurması yanlıştır ve davacıların itirazı yerindedir. HUMK’nin 428. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA karar verilmiştir.
Kanun maddeleri:\n- 3194 Sayılı İmar Yasası, 18. madde\n- HUMK, 409/5. madde, 428. madde, 13.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren avuk