İçerisinde bulunduğumuz dava, taşınmazın kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak bedelinin faiz ve masraflarla birlikte tahsili için açılmıştır. Asliye Hukuk Mahkemesi davanın bir kısmını kabul etmiş, diğer kısmını reddetmiştir. Bu karar davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 18. Hukuk Dairesi bu kararı inceleyerek bazı değerlendirmeler yapmıştır. Daire, davanın konusu olan taşınmazın imar planı içinde olup olmadığını, belediye hizmetlerinden yararlanma durumunun, etrafının meskûn bulunup bulunmadığının, yerleşim merkezine uzaklığının, beldenin gelişme yönünde olup olmadığının ilgili belediye başkanlığından öğrenilmesi gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, taşınmazın satın alma tarihinden itibaren tapu kayıtlarının ilgili tapu müdürlüğünden, ilk tesis tarihinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte tapu kayıtlarının ilgili tapu müdürlüğünden, belediyece belirlenen emlak vergilerine esas asgari m² değerlerinin belediye başkanlığından öğrenilmesi ve somut emsal alınan taşınmazın imar düzenlemesi sonucu meydana gelen imar parselleri olup olmadığının tespit edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kararın detayında, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 17.04.1998 gün ve 1996/3-1998/1 sayılı kararı da dikkate alınmıştır. Kabul edilen bu karara göre, belediye hizmetlerinden yararlanmayan ancak nazım imar planı içinde bulunan ve meskûn yerler arasında yer almayan bir taşınmazın arsa olarak değerlendirilebilmesi için yeniden düzenlenen imar planına dahil edilmesi gere