Bu mahkeme kararı, bir tapu iptali ve tescil davasının görüldüğü ve davanın kabul edildiği hakkında bilgi vermektedir. Davacı, miras bırakanın davalı kızına tapu devrinin muvazaalı olduğunu ileri sürmekte, davalı ise bunun aksini iddia etmektedir. Mahkeme, Yargıtay içtihatlarına ve İçtihadı Birleştirme Kararı'na atıfta bulunarak, muvazaa türlerinden biri olan muris muvazaasını açıklar. Bu tür muvazaada miras bırakan, malını miras hakkından yoksun bırakmak için gerçekte bağışladığı tapulu taşınmazını, satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi yaparak devretmektedir. Bu durumda, görünürdeki sözleşme gerçek iradeye uymadığı için geçersizdir. Mahkeme, dosyadaki delillerin yeterli olmadığını belirtir ve murisin paylaştırma kastının belirlenmesi gerektiğine karar verir. Ayrıca, miras bırakana ait diğer taşınmazların araştırılması ve miras bırakanın davalıyı tercih sebebi olarak mı seçtiğinin araştırılması gerektiği belirtilir. Mahkeme kararı, 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK. madde 428 gereğince bozulur. Kanun maddeleri olarak, Medeni Kanunun 706(TMK m.782), Borçlar Kanunun 213(TBK