Hazine, davalı adına kayıtlı olan taşınmazın kayıt miktar fazlasının bataklık olduğunu ileri sürerek tapusunun iptaliyle Hazine adına tescilini istemiştir. Davalı, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, taşınmazın kadastro tespitindeki dayanak kaydının miktar fazlasının sazlık-bataklık vasfı taşıdığının keşfen saptandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, hak düşürücü sürenin geçtiği göz önüne alınarak, hüküm bozulması gerektiği belirtilmiştir. Temyiz eden avukatın duruşma avukatlık parası ise gerekçeli kararda belirtilen Avukatlık Ücret Tarifesi'nin 14. maddesi uyarınca alınmıştır. Kanun maddeleri olarak, 5841 Sayılı Yasa'nın 2. maddesi ile 3402 Sayılı Kadastro Yasası'nın 12. maddesinin üçüncü fıkrasına \"Bu hüküm, iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri dahil, tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır.\" cümlesi ve aynı Yasa'nın 3. maddesi ile de 3402 Sayılı Yasa'ya \"Bu Kanunun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu iddiası ile yür
![]()
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/1290 Esas 2009/4850 Karar Sayılı İlamı
DAİRESİ : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/1290
KARAR NO : 2009/4850
KARAR TARİHİ :