Davacı, ortak miras bırakanlarından F....'ın mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla resmi nikahlı, ikinci eşinden olma oğlu davalıya taşınmazları satış suretiyle temlik ettiğini ileri sürerek tapunun iptali ile miras bırakanları adına tescilini istemiştir. Davalı ise temliki işlemin mirasçılar arasında taksim düşüncesiyle yapıldığını ve tereke dikkate alındığında lehine yapılan işlemin murisin tasarruf payı kapsamında olduğunu savunmuştur. Yerel mahkeme, mirasçılardan K....D.... dışındaki paydaşların muvafakati alınarak, temliki işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu nedeniyle davayı kabul etmiştir. Ancak dava dışı mirasçılara tebliğ yapılmış bazı mirasçılar açılan davaya olur verdikleri halde mirasçı K.Ç.k (D.)'ın davaya karşı çıktığı görülmektedir. Bu nedenle Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması gerektiği ve davanın görülebilirlik koşulunun yerine getirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ancak yasal temsilci bulunmadığı halde neticeye gidilmiş olmasının yasal olmadığı vurgulanarak, davacıya olanak tanınması temsilci atandığı takdirde onun huzuruyla davanın tedvir ve rüyet olunması ve on
![]()
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/1524 Esas 2008/3807 Karar Sayılı İlamı
DAİRESİ : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/1524
KARAR NO : 2008/3807
KARAR TARİHİ : 26.03.2008