Davacı, davalı ile borçlu arasındaki rehin sözleşmesinin ve takibin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline, alacağının 1. sıraya kaydedilmesine ve davalının payının kendisine ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ise rehin sözleşmesinin resmi bir belge olduğunu ve muvazaalı olamayacağını savunmuştur. Mahkeme davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay'ın bozma kararı üzerine yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasındaki borç-alacak ilişkisi ve sözleşmelerin incelenmesi gerektiği belirtilerek, hükmün bozulması kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ve Borçlar Kanunu.
![]()
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/4407 Esas 2012/6032 Karar Sayılı İlamı
DAİRESİ : 23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/4407
KARAR NO : 2012/6032
KARAR TARİHİ : 15.10.2012