Davalı, ortak tapuda kayıtlı bir taşınmazda davalı ile birlikte yapılan binaya duvar örerek müdahalede bulunduğu gerekçesiyle elatmanın önlenmesi ve duvarın yıkımı isteğinde bulunulmuş. Mahkeme, davacının iddiasının sabit görülmesiyle davayı kabul etmiştir. Ancak, paylı mülkiyet hükümleri gereği, paydaşların paylarına vaki elatmanın önlenmesini isteyebileceği ancak, bu durumda payından daha az yer kullandığını iddia eden paydaşın elatmanın önlenilmesi davası açamayacağı sadece taksim veya şuyun satış yoluyla giderilmesi davası açması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, tapulu taşınmazlarda harici veya fiili taksim ile payların mülkiyetinin ana taşınmazdan ayrılamayacağı ancak, eylemsel olarak bağımsız bir kullanım biçimi oluşmuşsa bu oluşumun korunması gerektiği ifade edilmiştir. Bu nedenle, taraflar arasında harici bir taksim olgusunun bulunamadığı ve fiili bir kullanım tarzının gerçekleşmediği belirtilerek, davanın reddine karar verilmesi gerektiği ancak, hatalı değerlendirme sonucu yazılı olduğu üzere hüküm kurulduğu görülmüştür. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: Türk Medeni Kanunu 688.ve devamı maddeleri, M.K.nun 706, B.K.nun