Sanık, uyuşturucu bulundurma suçundan denetimli serbestlik tedbiri uygulandıktan sonra tedbire uymamak nedeniyle mahkûm edilmiştir. Ancak hüküm gerekçesinde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin yazılmaması nedeniyle hüküm bozulmuştur. Ayrıca, sanığın daha önce aynı suçtan mahkûmiyeti olup olmadığı ve bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediğinin araştırılması gerektiği vurgulanmıştır. TCK'nın 191. maddesi ve CMK'nın 251. maddesi hükümleri gözetilerek sanığın hukuki durumunun \"Basit Yargılama Usulü\" yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğuna dikkat çekilmiştir. Hükümden önce yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesi ve aynı Kanun'un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesi sanık lehine hükümler içermektedir. Hükümden önceki suç tarihlerinde verilmiş tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri kararları ile adli sicil kaydındaki hükümlülükler dikkate alınmaksızın, 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK'nın 191. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi gerektiği belirtilmiştir.