Davacılar tarafından açılan tapu iptal ve tescil davasında, davacıların paylarını davalıya tapuda satış gibi göstermek suretiyle temlik ettikleri, davalının da vekalet görevini kötüye kullanarak davacıların paylarını aldığı iddia edilmiştir. Mahkeme, iddiaların subut bulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, vekilin borçlarının çoğu müvekkiline karşı vekaleti hüsnüniyetle ifa ile mükelleftir. Vekil edenin yararı ile bağdaşmayacak bir eylem veya işlem yapan vekil, sorumludur. Üçüncü kişi vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde veya kötü niyetli olup vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmaması ve kazandığı hakların etkisiz olması doğru bir yaklaşımdır. Hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiçbir şekle bağlı değildir. Hüküm, yeterli araştırma yapılmadığı için bozulmuştur. Kanun maddeleri, Borçlar Kanunu madde 390/2 ve 5233 sayılı Kanun'un kapsamıdır.