Sanık, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkûm oldu ve tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması nedeniyle tekrar mahkûm edildi. Ancak tebligat işlemleri yanlış yapıldığı için kararın kesinleşmediği anlaşıldı. Kararın tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin olduğu belirtilerek, itirazla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verildi.
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. madde ve fıkrası ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntemin benimsendiği, öncelikle bilinen en son adres esas alınarak normal tebligat çıkarılması gerektiği belirtilmiştir. Eğer tebligat çıkarılan adrese ulaşamazsa, adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek tebligatın bu adrese yapılması gerektiği belirtilmiştir.
5237 sayılı TCK'nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen \"tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına\" ilişkin kararlar, 6217 sayılı Kanun'un 20. maddesi ile eklenen son cümleye göre durma kararı niteliğinde olup itiraza tabi olması nedeniyle
![]()
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/9577 Esas 2022/8312 Karar Sayılı İlamı
DAİRESİ : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/9577
KARAR NO : 2022/8312
KARAR TARİHİ : 23.06.2022