İtirazın iptali davasında, davacı ticari ilişki kapsamında düzenlediği faturanın ödenmeyen kısmının tahsili için başlattığı icra takibine, davalı itirazının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ise, sözleşmeye aykırı davranarak işi 12 günlük gecikme ile bitirdiğini ve mutabakata varılarak düzenlenen faturayı ödediğini savunmuştur. Mahkeme, defterlerin lehlerine delil olma vasfının bulunduğu, tarafların defterlerindeki farklılığın iade faturasından kaynaklandığı, davacının her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etme kuralına aykırı davrandığı sonucuna vararak, davalının 24.860,00 TL tutarındaki faturayı ödediği ancak faturanın iptal edilmesi üzerine, bu defa davalının iade faturasını düzenlediği ancak davacı tarafından bu faturanın iade edildiği, 24.860,00 TL ödeme sonucu davacının alacağının kalmadığını, davalı/karşı davacının cezai şart isteme hakkının düştüğü gerekçesiyle asıl ve karşı davanın reddine karar vermiştir. Anılan hükümlere dayanılarak, Ticaret Kanunu'nun 101. maddesi uyarınca ticari defterlerin şahitlik gücü, 6570 sayılı Kanun'un 33/1. maddesi uyarınca ihtirazi kayıt hakkının kullanımı ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca anapara ve faizin tahsili talebiyle takip başlatma hakkı düzenlenmiştir.