Mahkeme 2010 yılında Sanık Süleyman hakkında, uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle hüküm vermiştir. Diğer sanık Sercan hakkındaki tedavi ve denetimli serbestlik kararına yönelik kanun yolu isteği bulunmadığı için, inceleme sadece Sanık Süleyman hakkındaki hükümle sınırlı olarak yapılmıştır. Eğer Sanık hakkında bu suç nedeniyle açılmış başka bir dava yoksa veya Tedavi ve/veya Denetimli Serbestlik tedbiri uygulanmamışsa, Suç nedeniyle 'Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına' karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ancak Sanık daha önce işlediği bir suç nedeniyle yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında bu suçu işlemişse, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle 'davanın düşmesine' karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise; TCK'nın 191. maddesi, TCK'nın 191. madde hükümleri çerçevesinde 'hükmün açıklanmasının geri bırakılması', TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrası, ve CMK'nın 223. maddesinin 8. fıkrası öne sürülmektedir.