Davacı, 6 parsel sayılı taşınmazın kıyı çizgisi içinde olan kısmının tapu kaydının iptali ile sicilden terkin edilmesini istemiştir. Davalılar ise davanın reddini savunmuşlardır. Mahkeme, idarece oluşturulan kıyı kenar çizgisine göre taşınmazın kıyı tarafında kalan kısmının tapu kaydının iptali ile terkinine karar vermiştir. Ancak karar temyiz edilmiştir. Daire, idarece oluşturulan kıyı kenar çizgisinin ilgililere tebliğ edilip edilmediği iddia ve ispat edilemediği için, mahkemenin kararı hatalıdır. Bu nedenle, kıyı kenar çizgisinin belirlenmesi için bilirkişi kurulu aracılığıyla keşif yapılarak araştırma yapılması gerektiği belirtilmiştir. Davalıların temyiz itirazları yerinde görülmüştür.
Kanun Maddeleri:\n- Anayasa’nın 43. maddesi ve 3621 sayılı Kıyı Kanunu’nun 5. maddesi: Kıyılar Devlet’in hüküm ve tasarrufu altındadır, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır.\n- Kıyı Kanunu’nun 4. maddesi: Kıyı çizgisi deniz, tabii ve suni göl ve akarsularda, taşkın durumları dışında, suyun karaya değdiği noktaların birleşmesinden oluşan çizgidir.\n- Türk Medeni Kanunu’un 715. ve 999. maddeleri: Kamunun yararlanmasına ayrılan taşınmazlar özel mülkiyete tâbi olmayan taşınmazlardır.
![]()
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/14130 Esas 2019/1186 Karar Sayılı İlamı
DAİRESİ : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/14130
KARAR NO : 2019/1186
KARAR TARİHİ : 07.02.2019