Davalı, kendi taşınmazında bulunan bir alanda 30-40 kök meyve ağacı diktiği için davacının paydaşı olduğu 418 parsel sayılı taşınmaza elatman yaparak haksız yere ağaçlarının büyümesini sağladığını iddia eden davacı, elatmanın önlenmesini ve ağaçların yıkımını talep etmiştir. Ancak mahkeme, dava konusu yerin davalının kendi taşınmazının sınırları içerisinde kaldığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Kararın gerekçesinde, davacının yargılama esnasında karara esas alınan fen bilirkişi raporuna karşı bir itirazda bulunmadığı ve temyiz aşamasında ileri sürülmeyen hususların değerlendirilemeyeceği belirtilmiştir. Bu nedenle, davacının temyiz itirazının yerinde olmadığına ve hükmün usul ve yasaya uygun olduğuna karar verilmiştir.
Kararda, \"Elatma\" kavramı ile \"Haksız Fiil\" ve \"Borçlar Kanunu\" hükümlerine atıfta bulunulmuştur. Elatma, bitkilerin büyümesi için gereksinim duydukları ışığı, suyu ve gerekli diğer besinleri sağlamak amacıyla, bir kişinin malına zarar vermeden, onun yüzeyinde ağırbaşlı bir şekilde yapabileceği ihtiyari bir eylemdir. Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı olarak başkasına zarar vermesi olarak tanımlanabilir. Borçlar Kanunu ise kişiler arasındaki hukuki ilişkileri düzenleyen kanundur ve mahkeme kararında belirtilen nedenlerle davacının talepleri hukuka uygun bulunmamıştır.
![]()
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/13695 Esas 2016/867 Karar Sayılı İlamı
DAİRESİ : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13695
KARAR NO : 2016/867
KARAR TARİHİ : 01.02.2016