Mahkeme, sanıkların hukuki durumlarının 5237 sayılı TCK'nın 332. maddesi ile 2565 sayılı Kanunun 26. maddesi bakımından tartışılması gerektiğini belirtmiştir. Askeri yasak bölgelere gizlice veya hile ile girilmesinin suçun oluşması için yeterli olduğu ve suçun soyut tehlike suçudur. Suç yasaklanan yerlerle ilgili güvenlik ve gizliliği ihlal etme genel kastı ile işlenebilir. Suç konusunun askeri yasak bölgeler olduğu anlaşılmaktadır ve bu yerlerin nereler olduğu 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanununda belirlenmiştir. Buna göre, sanık hakkında fiilin suç oluşturmaması nedeniyle derhal beraat kararı verilmesi dışında delillerin takdir ve tayininin gerektiği durumlarda sanığın sorgusu yapılıp savunması saptanmadan beraat kararı verilmesi Kanuna aykırıdır. Dosya kapsamından, gizlice girildiği iddia edilen yerin birinci derece askeri yasak bölge olup olmadığının anlaşılamaması karşısında, belgelerin getirilmesi ve olay tutanağı mümzilerinin beyanları da alındıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayini gerektiği belirtilmiştir.
İlgili kanun maddeleri: \n- 5237 sayılı TCK'nın 332. maddesi \n- 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güven
![]()
2565 sayılı Kanuna muhalefet etme - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/1257 Esas 2017/4230 Karar Sayılı İlamı
DAİRESİ : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/1257
KARAR NO : 2017/4230
KARAR TARİHİ : 29.05.2017