Davacı, çekişmeli taşınmazda davalının fuzuli işgal yaptığını iddia ederek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istedi. Mahkeme önce davanın reddine karar verdi ancak Yargıtay'ın bozma kararı sonucu yapılan yeniden yargılamada sözlü kira sözleşmesinin varlığına dair tanık beyanlarına dayanarak davanın reddine karar verildi. Kararda, kira akdinin yazılı olarak yapılması zorunluluğu olmadığı belirtilirken, sözlü kira sözleşmesinin varlığının ilgili kişi tarafından kanıtlanması gerektiği ifade edildi. Kardeşler arasındaki ihtilaflarda tanık dinlenilebileceği ve davada sözlü kira sözleşmesi iddialarının da HUMK'nun ilgili maddeleri göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek, mahkeme kararı onandı. 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 Sayılı Yasa'ya göre, dava değeri 430 TL'den fazla olan sözleşmelerde tanık dinlenemez ve kira sözleşmesinin varlığı yazılı delille ispat edilmelidir.