Dava, tapu iptali-tescil konusunda açılmıştır. Davacı, taşınmazın tapu kaydının kendisine ait olduğunu ve davalının tapunun kendisinde olduğunu ileri sürmüştür. Davalı ise sözleşmenin gereklerini yerine getirdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, davacının iddiasının sübut bulduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir. Yerinde bir temyiz itirazı olmadığından hüküm onanmıştır.
Dava, Türk Borçlar Kanunu'nun sözleşmeden doğan yükümlülüklerin ifası maddesi, Türk Medeni Kanunu'nun tapu sicili, tapu sicilinin açıklanması ve tapu sicilindeki şerhler maddelerine göre ele alınmıştır.