Mahkeme, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkum olduğunu ve istinaf başvurusunun esastan reddedildiğini belirtti. Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi ve temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşmada sanığın çocuklarını örgütle iltisaklı okul ve dershanelere göndermesinin örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği kabul edildi. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı sonucuna varıldı. Sonuç olarak, sanık ve müdafinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenlerin yerinde görülmediği için temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin onanmasına karar verildi. Kararda geçen kanun maddeleri ise TCK'n